- Düşünüyorum ama yazamıyorum diyorsanız ses kaydı yapın. Düşünceleri fikirlerinizi kayıt altına alın. Sonra düzen içinde güzel yazı yazmak sanatıyla mükemmel hale getirirsiniz.
- Konuşurken bülbül gibi hissediyorum ama yazarken bir kelime karşılayamıyorum diyorsan. O zaman yine size söylemeden ortamda birinin kaydetmesini isteyin. Güzel yazı yazmak şart değil zaten güzel anlatıyorsunuz. Sadece habersiz bir yazı kaydeden olmalıdır.
- Söz uçar yazı kalır. Blog yazmak da blog yazıları karalamak da kalıcı olmaya atılan ilk çağdaş adımlardır. Günümüz de kitap yazmak ve çok okunmak belki zor. Çağın gereği kısa öz yazıları blog yazmak ile sağlayabilirsiniz. Sözünüz uçmasın fikriniz yazi yazmak sanatı ile ebediyete kazınsın.
- Yazmak zor bir eylemdir. Hem beyin hem kas hem dil becerisi gibi bir çok şey beraberce yapılır. Zihinsel gelişimi destekler. Zamanla kabiliyet artar. Ünlü filozofların kaynağını bulursun.
- Yazi yazmak, Tanrı vergisi yeteneklerin eğitim ile beslenmesi ve desteklenmesiyle zirveye ulaşır. Bunu anlamak için tanıdığınız yazarlara bakın. Onların ilk kitap yazmak eylemi sonunda ortaya çıkan ürün ile son kitap yazmak eylemi neticesinde doğan esere bakın. Farkı net şekilde görürsünüz.
- Blog yazmak ya da blog yazarı olmak da aynı gelişimi sizin zihni yönünüz gelişiminde zamanla gösterir. Kaliteli yazi yazmak, güzel yazı yazmak, güzel düşüncelere dalmak gibi üstün beceriyi kazandırır. Yazar olmak nasıl olur görülmüş olur. Kendi iç olgunlaşma fark edilir.
Yazı Yazmak İle Blog Yazmak Arasındaki İlişki
Düşünmek yazmanın yarısı… Düşünmek yazmanın en zor anıdır. Yazmak illa yazar olmak değildir. Yazar olma çabası sayfalarca ya da ciltlerce kitaba sahip olmak hiç değildir. Fakat yazar olmak isteyen kişilerde mutlaka belli maslahatlar olmalıdır.Dil ile kurulan sözcükler ise düşüncenin en kötü izahıdır.
Bu düşünceler ile yazmaya yazdıkça düşünmeye düşündüklerimi kayıt ettikçe de yazma işine vakıf olmaya başladım. Asla hayalinizi söyleyemez satırlara yazamazsınız… Yazmak için anlamam görmem hissetmem gerekiyordu… O an gelince yazma yoluna koyuldum. 2002 yılının başından bu güne hayat gibi anıları da müsveddelere kaydedip durdum. Hepimiz Futbol oynadığımız gibi düşündüğümüz gibi yazar olmaya adayı olmuşuzdur. Sadece emek ve zaman gereklidir.
Şimdi sizlere nede ve nasıl yazmaya başladığımı anlatacağım.
Asıl niyetim yazar olmak köşelerde küflenen eserler bırakmak değildir. Önemli dergi yahut gazetelerde köşe yazarı olup koltuk kapmak hiç değildir.Anlamak ve anlatabilmek için çıktığım yoldur. Düşünmek ve kitap yazmak değil ama o kadar yazmak belki ama yazi yazmak. Düşünmek düşünceyi işleyerek mutlu olmak tek amacımdır.
Yazmak, kimilerine göre suç, kimilerine göre esaret nedeni, kimilerine göre kusma yeri, kimilerine göre sevgi dili kimilerine göre ise nefretin yeridir. Herkeste farklı yerlere gider yazmak. Bazen binlerce duygu ile yazıveririz. Sıkıntıları mutlulukları kendimle muhasebe edip tartışıp sonra barıştığım yerdir. Yazmak.
Bir kaç gündür düşünüyorum. Neden yazıyorum diye. Arada da korkuyorum kötü bir şey yazdım mı diye ve sonrasında olacaklardan. Yaklaşık 18 yıldır yazı işiyle uğraşıyorum. Bir öğrencim ilk defa bu sitede yazmayı teklif edince çekincelerimle beraber ne yazabilirim, neyi anlatabilirim diye düşündüm. Korkuyordum yarı yolda bırakırsam diye.
Ne zamana kadar yazmaya devam edeceğim. Nasıl yazacağım? Gibi kaygılarım vardı. Blog yazmak ilk defa denediğim bir işti. Yazi yazmak benim işimdi. Çünkü bir günlük ve anı hatta düşünce yazılarından oluşan yüzlerce yazım ve şiirim var.
Uzun soluklu ve yorucu bir iş yazmak, düşünmek, düşünceyi satırlara dökebilmek öyle ha deyince olmuyor. İçimde var mıdır yazmak azmi derseniz? Sınırsızdır. Ama blog yazmak farklı bir süreç. Hele de okunmak istiyorsanız. SEO kuralları var. Sanal dünyada yazan herkes az çok bilir.
Yıllardan ver yazdığım defterlerle dolu evim… Yakılan, kaybolan bir o kadar daha defterim vardı. Yazdığım konular mı? Her şeyden biraz biraz… Ne kattı ? Kişisel gelişimimi olumlu yönde zirveye taşıdı ve taşımaya da devam ediyor. Ne yazıyorum?Ağırlıklı olarak düşünce yazıları… Önce ben olan günlük ve anı sonra sohbet, deneme, fıkra gibi fikirleri işleyip yazıyorum.
Yazı yazmak, benim için bir hobidir. Kitap yazma niyetim olmadı hiç. Yazmaya karar verip karalamaya başlamam düşünmekle oldu. İlk başta bir kaç şiir sözü ile başladı. Lakin her düşünceyi şiirsel dille ifade etmek zor geldi. Düz yazı şeklinde yazmalara da başladım.
İlk başlarda çoğu günlük olayları anlatan az yorum bulunan yazılardı. Ancak şimdi boyut değiştirdi. Şunu keşfettim zihin de evren gibi düşündükçe genişliyor. Yazdıkça keşfedilmemiş gezegenlerin keşfi gibi mutluluk hissediyorum. Yanı başımda olan fakat görmediğim, dokunmadığım, hissetmediğim, her şeye dikkat kesiliyorum.
Büyük bir iş yapmış olduğumu düşünerek rahatlıyorum. Yazma eğilimi hep varmış içimde… Zamanlama olarak ergenlik geçiş aşaması, kendimi keşfetme dilimi oldu. En uçuk fikirler, en düzensiz hayaller, en fevri hareketler o zaman oluşmuş. Aslında bana yol olmuş. Benliğimin oluşumu da tam olarak orada başladı. Söz uçar yazı kalır deyişi ile düştüm kelimelerin ardına. Boncuk işçisi gibi diziyorum. Şimdi de blog yazmak değil de daha çok araştırma yorum yazarı olarak karalamalar yapıyorum.
Bu yazı yazmak aşkım ne kadar sürer bilmiyorum. Kitap yazmak aşamasına geçer mi hiç bilmiyorum. Şimdilik düşünmek ve karalamak ile meşgulüm. Bana sorarsanız heyecanım devam ettikçe yazacağım. Durmam gerektiğini hissettiğim yerde duracağım. Gördüklerimi diz de görün.
Hissettiklerimi siz de hissedin. Kendinizden bir cümle bulun sarılın hayata diye buradayız. Bu satırlarda geziniyorsanız ve buraya kadar okuduysanız; sizin de içinizde bir ışık var. Korkmayın ölümden kolay yazi yazmak. Ayrı pencerelerde aynı dünyaya farklı şekilde bakıyoruz. Yaşadığınızı kendinizi satırlara dökünce anlayacaksınız. Bir kitap yazmak nasıl olur, yazar nasıl olur, edebi anlamda ve popüler olarak nasıl blog yazmak olur? İşte size güzel bir polisiye roman yazarı dinleyin. ve yazmaya başlayın.
yazı yazmak, yazmak, blog yazmak, yazar olmak, kitap yazmak, nasıl blog yazılır, kitap yazmak nasıl olur,
