Ya da yaşamsal kültürel anlamda düşüncenin dışında davranmak da dogma dışında olmak değil midir. Ana inanmanın dışında olup isyan bayrağı çekmeye neden olur. Peki bu skolastik düşünce temeli çıkış noktası nedir.
Katı kanıtlanamaz inanç içinde kalan bütün kavramlar dogma özelliği taşır. Dogmaların temeli de fizik ötesi bilinmezlik içindir. Bilgisi deneyler elde edilemeyen ama kesin inanç olan şeylerdir. Skolastik düşünce özellikleri ile de bilinen sınırlardır. Örnek olarak Tanrı, cennet, cehennem gibi kalıplaşmış kanıtlanmayan fiziksel olmayan duyu organlarının dışında kalan olayları olduğu gibi kabul etmektir. Dogma katı değişmez olana inanmaktır. Skolastik düşünce de o sınırların içinde düşünmektir. Dogmaların inanç olanların çizdiği sınırın ötesine geçememek ve geçilemeyeceğine inanmaktır.
Kalıplaştırılmış metafiziksel kavramlar nedeniyle dogma olan Platon, felsefe düşünce özellikleri ile bağdaşmayan bir yapıya dönüşmüştür. Çünkü bilinmezlik-materyalist anlamda deneye kanıta dayanmayan tüm bilgi aktarım felsefi düşünce özellikleri olamaz. Bu nedenle bu konuyla alakalı bir olgu bilgisi varsa dogma olur. Bu da zamanla kesin bilgi gibi skolastik düşünce olur.
Şimdi çağımızda, bu dar düşünmeyi kavram kavram yorumlayarak yazalım. Düşünce yazımızın devamını oluşturan bu kısım hayat ile ilgili düşünmek nedir, nasıl yapılır eyleminin özelliğini gösterecektir. Çağımızdaki skolastik düşünce özellikleri ile felsefi düşünce özellikleri nezdinde felsefe düşünce özellikleri ile çağımıza bakacağız.
.